ÇEVRE

Turizm faaliyetleri, “bacasız endüstri” gibi adlarla anılıyorsa da, doğal çevreye olumsuz etkileri de vardır. Bunların başında Şile özelinde hafta sonları ve yaz aylarında yollar üzerindeki yoğun trafik baskısı gelir. Yaz ve bahar aylarında hafta sonları trafiğin artması sonucu artan gürültü, aşırı kalabalık, sakinlik ve huzur arayan kişileri rahatsız etmekte, çevreyi kirletmektedir.

Aşırı kalabalığın orman, rekreasyon ve mesire alanlarına hücumu sonucunda bu alanların güzelliğini ve çekiciliğini yitirdiğini görüyoruz. Kullanılmış kağıtlar, boş plastik kutular, çeşitli artıklar, çöpler ve benzeri kirleticilerle, yangın ve diğer nedenlerle; parklar, koruluklar ve piknik alanları büyük zararlar görmektedir.

Şile, ormanlar ve piknik yerleri bakımından zengin bir ilçedir. Ormanlar havayı temizlemekte, arazinin çekiciliğini arttırmaktadır. Ayrıca sakin ve dinlendirici bir ortam meydana getirmektedirler. Turizmi geliştirirken orman tahribinden kesinlikle kaçınılmalıdır. Denizin, dere ve ırmakların, havanın ve toprağın kirlenmemesi için önlem alınmalıdır.

Şile’nin dokusunu bozan çirkin, bayağı, yerel mimariye uymayan yapılaşma da bir tür kirliliktir. Birçok turistik yerleşimde inşaatlar rastgele yapılmakta ve deniz, göl, nehir kıyıları beton binalarla kapanmaktadır. Şile’de de bu tür yanlış yapılaşma örnekleri malesef görülmektedir. Manzarayı bozan ve kapatan yapı örnekleri giderek çoğalmaktadır.

İnşaat yapmanın sakıncalı olduğu alanlar belirlenmeli ve kesin olarak manzarayı bozucu, Şile’nin dokusunu bozan inşaatlara izin verilmemelidir. Planlama yapılırken turistik mahal ve bölgelerdeki doğal durumu ile ikametgah alanı çoğaltıcı tedbirler almak gerekir. Birçok tatil merkezinde olduğu gibi Şile’de de atık su arıtma tesisleri bulunmaktadır ancak yetersiz kalmaktadır. Liman bölgesinde ve sahillerde, kanalizasyon bağlantılarından gelen sızıntılar, su sirkülasyonunun olmaması sebebiyle yoğun kirlilik yaşanmaktadır. Kirlenmeyi önleyici tedbirler alınmalıdır.

Erol Bulut